19 Ekim 2007 Cuma

ARI ZEHRİ ve TEDAVİDE KULLANIMI

Arı Zehirinin Bileşiği ve Özellikleri: Arı zehiri, arıdaki sokucu iğne yoluyla çıkan, güzel kokulu ve şeffaf bir akıcıdır. Ancak bunun tadı acı, kokusu ise yakıcıdır.

Yaygın görüşlere göre arı zehiri termik ve malik asitleri ihtiva eder. Ayrıca Hidroklorik, İzofosforik, Histamin, Kolin, Tiriptofoin, Kükürt ve diğer maddeler de bunlar arasında yer alır. Mesela Fosfat, Magnezyum, Bakır, Kalsiyum, çok sayıda proteinler ve uçucu yağlar sayılabilir.

Arı zehiri en yüksek sıcaklık ve en düşük soğukluk derecelerine karşı mukavemet eder. Kaynatmak veya dondurmakla da arı zehirinin oranında bir eksiklik olmaz.

Yeni ilmi araştırmalar, arı zehirinin en kuvvetli bir antibiyotik olduğu neticesine varır. Araştırıcılar 20 ppm. lik arı zehiri çözeltisinin, mikrop öldürücü olduğunu tesbit etmişlerdir. Paramezyum denen mikroskobik canlının, 100ppm. lik arı zehiri çözeltisinde hemen; 20ppm. lik çözeltide ise. 30 saniyelik bir bekleme neticesinde öleceği, 17ppm. nisbetinde de bölünme hâdisesinin görüleceği düşünülür. Bu açıklamalardan; değişik ölçülerde arı zehiri ihtiva eden çözeltinin, biyolojik tesirlerinin de o ölçülerde değişeceği anlaşılır.
Arı zehirinin birçok rahatsızlığa iyi gelmesi nedeniyle üretimi ve tıpta kullanımı her geçen gün belirgin bir şekilde artmaktadır. Farmokolojik olarak arı zehiri, romatizmal ağrılarda (eklem iltihabı) tedavi edici, kan dolaşımını artırıcı, bakteri öldürücü, radyasyona karşı koruyucu, tansiyon düşürücü, etkileri ve bağışıklık sistemini aktive edici etkilere sahiptir.
ABD de eczanelerde saf arı zehiri, tablet olarak satılmakta ve çok ilgi görmektedir.
Arı zehiri ile herhangi bir tedaviye başlamadan önce mutlaka arı zehiri alerji testi yaptırılmalıdır. Arı zehiri tedavisi, tüberküloz, bel soğukluğu, endokardit rahatsızlıklarında ve hamilelikte kullanılmamalıdır.
İnsanların tedavisinde arı zehirinin toplanarak kullanımı yerine, ergin işçi arıların doğrudan hastayı iğnelemesi yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde; arılar kovan önünden, kuluçkalık veya ballık bölümünden açılan küçük bir delikten kavanozla toplanabilirler. Toplanan 10-100 adet işçi arı, yaklaşık iki hafta şeker şurubuyla beslenir ve hasta üzerinde günlük sokma işleminde kullanılır.
Arı zehirinin eczacı veya fizik tedavi uzmanı gözetiminde, arı iğnesi hazırlanarak, enfeksiyonlu bölgeye enjekte edilebileceği gibi kremlerin, merhemlerin yapısında kullanılması da mümkündür.
Tedavi süresince kesinlikle alkol alınmaması gerekmektedir. Bunun yanında süt, beyaz ekmek, dondurma, pirinç, şeker vb. beyaz yiyecekler tüketilmemelidir. Bunlara ek olarak 1000-5000 mg. C Vit., 100-300 mg., B Vit. kompleksi ve 400 IU. E Vit. alınması tavsiye edilir. Arı zehiri tedavisine en az 6 ay devam edilmesi önerilmektedir.
Arı zehirinin ilaç olarak kullanımı çok eskiye dayanmaktadır. M.Ö. 2000 yıllarına ait bir papirüste arı zehrinin tedavi maksatlı kullanımının delillerine rastlanmıştır. Dr.Foster tarafından Almanya'da geliştirilen ve 1935 yılında piyasaya sürülen arı zehri etken maddeli ürün olan Forapin günümüzde de hala kullanılmaktadır. Bu gelişmelere paralel olarak 1983 yılında Amerika'da Arı Ürünleriyle Tedavi Derneği kurulmuştur ve günümüzde de çalışmalarına devam etmektedir.
Bugün için arı zehiri tedavisi ABD, Çin, Japonya, Güney Kore, Rusya, Bulgaristan, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Romanya, Avusturya, Almanya, İsviçre ve Fransa'da kullanılmaktadır. Günümüzde 9 Avrupa ülkesinde arı zehiri içeren 22 farklı ürün kullanılmaktadır.
Dünyada bir çok araştırmacı arı zehiri ile, özellikle köpek, kedi, at gibi hayvanlar üzerinde deneyler yapmışlar ve başarılı sonuçlar elde etmişlerdir. Özellikle arthritis(eklem iltihabı) ve romatizma, M.S., kronik ağrılar, depresyon, tümörler, böbrek problemleri, kas spazmları, göz hastalıkları, meme hastalıkları, bademcik, vajinitis, ürtiker ve prostat rahatsızlıklarında başarıyla kullanıldığı belirlenmiştir. Multiple sklerosis hastalığı bugün dünyada tıp otoritelerince tedavi edilemez hastalıklar arasında gösterilmektedir. Arı zehiri ile 1500 MS hastası üzerinde yapılan ve 6 ay süren bir çalışmada tedaviye alınan 4 değişik grupta % 30-86 arasında bir başarı elde edilmiştir. Bu sonuç MS için gelecekte umut vericidir.
Arı zehirinin etkili olduğu kabul edilen MS, arthritis (eklem iltihabı) ve romatizma rahatsızlıklarından başka epilepsi( sara ), migren, Sinüzit, bazı kanser türleri, damar tıkanıklıkları, astım ve AİDS'te kullanılmakta ve başarılı sonuçlar alınabilmektedir.
Çağın vebası olarak nitelendirilen AİDS üzerinde yapılan çalışmada arı zehirinin HİV virüsünün bağışıklık sistemini çöktürücü etkisini kişinin bağışıklık sistemini güçlendirerek önce yavaşlattığı sonra da gelişimini durdurduğu ortaya konulmuştur (Tolon,B. 2002). Kanser vakalarında ise arı zehirinin merhem, tablet veya iğne yoluyla vücuda uygulanmasıyla umut verici gelişmeler kaydedildiği belirtilmektedir.
Arı zehrinin etkin mekanizmalarından biride yapısındaki pek çok aktif aminoasit, mikro elementler ve protein yapıdaki melittin sayesinde bağışıklık sisteminin düzenlemesi ve beyin sinir iletimini uyarması, böylece sinir sisteminin düzenli çalışmasını sağlamasıdır.
Sonuç olarak antibiyotiklerin etkisini yitirdiği günümüzde arı ürünleri, insanları çeşitli hastalıklara karşı koruyan en iyi doğal savunma yöntemi olarak kabul edilebilir.
Arı ürünlerinin tek kullanımının yanında tümünün belirli oranlarda karıştırılarak kullanımının daha yararlı olduğu ve her hangi bir sağlık probleminin çözülmesinde bir ilaç olarak tıbbi tedavi yöntemleri ile birlikte kullanılabileceği bildirilmektedir. Bu yönüyle arı ürünleri tıbbın alternatifi değil destekçisi olarak görülmelidir.

Ref:TKV Teknik Arıcılık El Kitabı,

Hiç yorum yok: