28 Eylül 2007 Cuma

Balın Oluşum Süreci





Sofranıza gelen balın nasıl bir çalışma birliğiyle meydana geldiğini biliyor musunuz ? Nektarın arılar tarafından olgunlaştırılması ve özellikle arının bal midesinde bazı salgılarla işlenerek değiştirilmesi sonunda bal meydana gelir. Tarlacı arıdan nektar yükünü devralan evci arılar bu hammaddeyi bir çeşit yoğurup olgunlaştırır ve bal halinde gözelere koyar. Arı tarafından gözlere yerleştirilen bu taze balın ayrıca suyunun uçurularak tam anlamıyla olgunlaştırılması gerekir. Ancak bu işlem arılar tarafından yapıldıktan sonra balın üzeri sırlanarak kapatılır.
Yaklaşık 60.000 işçi arısı olan bir kolonide, 20.000 adet tarlacı arı vardır. Günde sefer sayısı ortalama 10 olarak kabul edilirse, 200.000 sefer gerçekleştirilmiş olur ve toplam 10-20 milyon çiçek ziyaret edilir. Bu süre içinde toplanan yaklaşık 10 kg nektardan, 5 kg bal üretilir; bu balın da, 1 kg'ını kendileri tüketir. Arıların uçuş mesafalari hakkında kesin bir bilgi yoktur. Ancak; 3-5 km yarı çaplı bir daire içinde uçtukları bilinmektedir. Bir arının, kursağını bir kez doldurmak için en az 1500-2000 çiçeğe konması gerekir. Bir yüksük bal yapabilmesi için 60 kez kursağını dolup boşaltması, bunun için de en az ~90,000 çiçekğe konması gerekir. Bir tarlacı işçi arı, günde 10 uçuş yaparak, flora durumu ve mevsim göre 15-20 mg nektar toplar. Nektarın balözüne çevrilme oranı ~%50 kabul edilir. Gezici ve teknik arıcılık yapan bir arıcının, bir kovanında 20.000-60.000 tarlacı arısı olduğunda, bir günde elde edbileceği bal miktarı yaklaşık olarak 20.000 adet arı x10 uçuş x 15 mg nektar x %50=~1.5 kg olacaktır. Arının yarım kilo bal yapabilmesi için ~3 milyon yediyüzellibin kez çiçeğe konup kalkması gerekir. Bir kilo bal yapabilmek için ~40 bin arının ~6 milyon çiçeği dolaşması gerekir. Bir kovan arının, 1 kilogram bal üretmesi ve yaşamını sürdürebilmesi için 8 kilogram bal tüketmesi gerekir. Bu da, kovandaki arıların dünya çevresinde 6 kez dönmesi demektir. Görüldüğü gibi bu konulara tüm araştırmacılar tam bir fikir birliğine sahip değildirler. Genel düşünceler ve kabul edilen görüşler yukarıda açıklandığı şekildedir. Bir sonraki konumuz Balın Bileşimi olacaktır.

Hiç yorum yok: